Ta ezelden yarin yüzüne bakıp
Cemâli didar-ı gören ağlar mı
Yetişip mürşidin eteğin tutup
Özünden benliği ıran ağlar mı
Ali’ye Muhammed geldi bürhana
Hatice Fatıma o ehli cana
Birleyip özünü ulu meydana
Anlayıp zatını bilen ağlar mı
Sahip zaman yakın yola gelirse
Hasan’la Hüseynin hakkın alırsa
Erenler deminden her ne gelirse
Ere erip Hakk-ı gören ağlar mı
Zeynel Abidin’in yüzünü görüp
Muhammed Bâkır’ın sırrına erip
Ca’feri Sadık’ın darına durup
Burada ikrarın veren ağlar mı
Musa – yi Kâzım’ın Turuna uçup
İmamı Rıza’nın yurduna göçüp
Küfür köprüsünü ileri geçüp
İman deryasına dalan ağlar mı
Tâki, Naki, Askeri’yi dost bilen
Hak Muhammed ile Mehdi’dir gelen
Her daim Kırkların cem’inde olan
Muhabbet tadını duyan ağlar mı
Teslim Abdal daim yüksek uçar mı
Erenlere teslim olan kaçar mı
Dört kapudan kırk makamdan geçer mi
Bir olup birliğe yeten ağlar mı