Pazartesi, Ekim 13, 2025
No menu items!
Serbest KürsüALEVİ ÖRGÜTLERİ YENİ BİR “YETMEZ AMA EVET DEMEYEMİ” HAZIRLANIYOR?

ALEVİ ÖRGÜTLERİ YENİ BİR “YETMEZ AMA EVET DEMEYEMİ” HAZIRLANIYOR?


İbrahim Bahadir
Türkiye yeni dönemde yeni bir dönüşüme hazırlanıyor. Alevilerin bunun dışında bırakılmayacağı gün gibi açık. 2028 sonrasında Erdoğan’ın yeniden Cumhurbaşkanı seçilmesi Cumhur ittifakı bileşenleri bütün güçler ile siyasal arenaya abanıyorlar. 40 sene düşman olarak kabul edilen bir Kürt siyasal hareketinin başı ile anlaşıp Kürtleri onursuz bir barışa zorluyor.
Alevi çevrelerde herkesin bildiği sır Kürt hareketinin mevcut örgütlenmelerdeki etkisi. Ne yazık ki Bazı Alevi yöneticilerinin meclise girme merakı Alevileri Kürt siyasal hareketine gereğinden fazla yaklaştırdı. Git gide bağımlığı getirmek üzere. Bir yandan Türk milliyetçiline oldukça mesafeli durukken milliyetçiğin diğer kanadı Kürt çevrelere yakınlık ilginç bir tezat oluşturuyor.
Kötü olan ise, Alevi örgüt yöneticilerinin meclise girmedeki ısrar ve taleplerindeki heyecanları muhataplarınca kullanılmaya müsait aparatlar olarak görülmesi kaçınılmazdır. Yine bu örgütlü çevren Alevilerin ihtiyaç duyduğu asıl talepleri yerine ülkenin genel sorunlarını önlerine koyup onları dillendirmiş olması bu durumu doğruluyor.
Gerçeği söylemek gerekirse, siyasal Kürt hareketi nasıl daha önce müdahale edip (ele geçirip), Türkiye’nin en saygın sivil toplum kuruluşlarından İnsan Hakları Derneğini bitirdi. 1980 sürecinin en saygın insan hakları ihlallerinde öne çıkan yapı Siyasal Kürt hareketinin ele geçirmesiyle oradaki bütün çalışmaları sonlandırdı. 1995 öncesinde insan hakları ihlallerinde bu örgütün sesi hep duyulurdu. Kürt hareketi insan hakları derneğine çöktükten sonra orda yöneticilik yapanları Kemalist solcu diyerek dernekten kimini uzaklaştırdı bazıları kendileri gitti.
İkinci vaka ise öğretmenlerin sendikal örgütü “Eğitim Sen”in başına geldi. 1995 yılında halen diri olan bazı sol çevrelerin emeği ile kurulan bu sendika Türkiye de toplumsal muhalefet de önemli bir yer tutuyordu. Kürt hareketinin bu yapıya kirli şeklide müdahale edip çökmesi orayı da etkisiz hale getirdi. Daha önceden olduğu gibi sendikadan “Kemalist sol temizlendi” (Kürt hareketinin söylemi) İnsan hakları derneğinde olduğu gibi bu çevrelerde susturuldu. Artık buralar siyasal Kürt hareketinin borazanı olmaya zorlandı bu yapıdan birçok sol çevre uzaklaştı. Yada bunlara itiraz etmeyenleri onlarla birlikte yol yürümeye devam ediyor. Eğitim sende susturuldu. Önemli bu iki muhalefet odağının eleştirdikleri daha çok devlet ve onun anti demokratik uygulamaları idi. İlginç olan iktidara muhalefet eden Kürt çevre eli ile devlet kendi başını ağrıtan iki yapıdan kurtuldu. Kürt çevreler düzen solcularından kurtulmak dediği şey aslında devlet için bulunmaz bir nimet idi. Her iki düşmanın ortak düşmanı bu şekilde ortadan kaldırıldı.
Şimdi benzer bir süreç Alevilerin başına gelecek gibi görünüyor. Türk milliyetçiği nasıl Sünni meşrep bir hareket ise, Kürt hareketi de başından beri Sünni meşrep bir harekettir. Kürt hareketi Alevi örgütlenmeler ilk Almanya da oluşurken bu örgütlenmelerin Kemalist devletin ajanı olarak Kürt tabanını asimilasyon amacı taşıdığını söylüyorlardı. Onlara göre, “Kurulan dernekler aslında ajanlık faaliyeti yürütmekte idiler”. Yine bir başka Kürt hareketi olan Kemal Burkay’ın PSK si ise dehada itici şeyler söylüyordu. Alevilere olmadık sözler söyleyen bu çevrenin başı Kemal Burkay şimdi devletin şefkatli kollarında. Kürt hareketinin 1994 sonrasında Alevi federasyon kongrelerine müdahale çabasına kendim şahit ’im. Yine bu dönemden sonra kurulan yapay Kürt Alevi dernekleri federasyona dahil edilmedi.
2000 li yıllarda Almanya da federasyon yöneticilerin milletvekili olma isteği sonucu Alevi dernekleri bu çevrelere açıldı. Alevilik için kurulan yapılarda Kürt sorunu kendi sorunundan daha önce tartışılır hale geldi. O kadar ileri gidildi ki Kürt sorunu için (Türkiye ) Alevi federasyonunda açlık grevine gidildi. Bu dönemde artık görevini yerine getirmiş rüştünü ispatlamış federasyon yada dernek yöneticileri adaylık için hazırdı. Özelikle Pir sultan abdal derneğinden iki dönem olmak üzere bu pazarlıkların soncunda 6 kişi değişik dönemlerde milletvekili seçildi.
Yeni dönemde ise bin bir surat Celal Fırat Kürt çevrenin müfettişi olarak Alev üst yönetimine dahil edildi. Celal Fırat bilindiği gibi madımak katliamcıları savunan şahsa bina boyu bir afiş ile teşekkür etmişti. Yine Suriye de ki katliamlardan sorumlu olan İŞİD çevresine kızgın çocuklar diyen Davutoğlu’nu çocuklarla karşılatmıştı.
Artık şunu herkes biliyor ki Kürt siyasal hareketi Alevi örgütlenmesinin üst yöneticiler arsında önemeli bir ağırlığa sahip. DEM ile ilişkileri ise Celal Fırat sağlıyor. Son zamanlarda Celal Fırat’ın daha önemli görevi var gibi görünüyor. Alevi örgütlerini denetim altında tutmak. Türkiye ve Almanya da olan federasyon yöneticileri her iki ayda bir DEM partisi ile görüşmeye gidiyor. Aslında kendi tabanı ile bağları kopmuş, protestolara bile 5 kişi ile giden bir yapının kimi temsil ettiği bir yana zaten kendi oturduğu değerleri savunmaktan çoktan uzaklaşmış olma gerçeği ortadadır. Böyle boşluktaki örgüt liderlerinin kimin amaçlarına meze olacağını düşündüğünde insanın içi sızlıyor.1980lerin sonlarındaki inançlı insanların ruh hali ve gelinen nokta!!!
Yeniden başa dönersek: Türkiye de Cumhurbaşkanı Tayip Erdoğan’ın yeniden seçilmek için Anayasayı değiştirme isteğini herkes biliyor. Muhtemelen kür taçlımı ve Öcalan’ın serbest kalması için bu anayasanın onaylanması işinde Kürt siyasal hareketi etkin rol oynayacak. Buna bütün güçler ile asılacaklar. Bu nedenle etkili oldukları çevreleri ikna etme çabaları zorunlu görünüyor. Artık günümüzde DEM partiyi asıl yönetenin Öcalan olduğu herkesin malumu. Bu şahsın daha birkaç ay önce “Alevilikde Sünnilikte uydurma” dediğini herkes okudu. Bu şahsın yönettiği bir parti ile Alevi yöneticilerin görüşmesindeki absürtlük bir yana, bu arkadaşların bu hakarete hiçbir tepki koymamaları içimizi sızlatıyor. İşin bir başka tuaf yanı ise ABF ile AKP nin Alevi çalıştaylar dönemindeki bakan olan Faruk Çelik ile görüşmesi . Aleni ortam da ağzına geleni söyleyenlerin gizli buluşmaları ilginç bir durum. Bütün bunlar bize ilginç gelişmelerin habercisi olacağını gösteriyor.

Benim merakım şu : Bu Erdoğan’a cilveli gözlerle bakanlar Alevi örgüt yöneticileri ile ne konuşuyor olabilir? Mesela Anayasaya evet ile ilgili Alevi yapıları ikna süreci olabilirimi? Yada Faruk Çelikin Alevi örgüt yöneticiler ile görüşmesi neden? Korktuğumuz cevap yakında gelecek gibi görünüyor. Yani yeni anayasa sürecinde Alevilerdeki tepkiyi ya azaltmak yada onaylamaları için çaba isteği yada pazarlığı. Yani bu görüşmeler sakın yeni bir “yetmez ama evet” ikna süreci olmasın. Bu oldukça mümkün. Milletvekiliği için canhıraş koşturan yöneticilerin bunu yapmasına hiç şaşırmam. Bunun sadece örgüt yöneticileri ile sınırlı kalmadığı anlaşılıyor. 40 sene bekleyip yüzlerce kez önerilmesine rağmen örgütlenme tartışması yapılması yeni döneme uygun bir model arayışının bir parçası olabilir mi? Hep birlikte bekleyip göreceğiz.

Önceki İçerik
Sonraki İçerik
İLGİLİ YAZILAR

Kütüphane

Yazarlar

Çizginin Gücü

Bizi Takip edin

12,971BeğenenlerBeğen
38TakipçilerTakip Et

ŞİİR

Alevilik Takvimi

Alevilik Takvimi 2024-2025-2026

2024 13 – 15 ŞUBAT 2024HIZIR ORUCU 21 MART 2024HZ ALİ ‘NİN DOĞUMU NEVRUZ BAYRAMI(21 Mart 598) 31 MART 2024HZ ALİ ‘NİN ŞAHADETİ GÜNÜ(21 Ramazan 40 Hicri) 05/06...