AABF üyesi AKM lere; AABF Organlarına; AAGB; AAKB Değerli Başkan, Sevgili Canlar,
2004 yılı Alevi Toplumu olarak hedeflerimize en çok yaklaştığımız bir yıl oldu.
Türkiye`nin, Avrupa Birliği tam üyeliği için başlattığı reformları destekleyen Aleviler, bu süreç içinde kendi kimlik mücadelesini de hızlandırdı.
2003 yılında önce ATP çatısı altında sürdürülen çalışmalar, daha sonra Avrupa Alevi Birlikleri Konfederasyonu olarak devam etti.
Almanya Alevi Birlikleri Federasyonu, önce Almanca ve daha sonra İngilizce olarak geniş bir Alevilik raporu hazırladı.Avrupa Alevi Birlikleri Konfederasyonu (AABK) ve Alevi Bektaşi Federasyonu 2004 yılı başlarında Aralık 2003 tarihinde Avrupa Birliğinin Türkiye`ye İlerleme Raporuna Alevilerle ilgili yer vermesini olumlu bularak, bu süreçte Alevi kimliğinin kabul edilmesi çalışmalarının gerekliliğini kamu oyuna duyurdu.
2004 Mayıs ayında tüm Avrupa ülkelerinde ve Türkiye`de Alevi örgütleri ortak bir bildiri ile, istemlerini 7 dilde bastırdıkları bir broşürle Avrupa kamuoyuna anlattılar.
Diplomatik tüm olanakları kullanan AABK, Ekim 2004 tarihinde açıklanan Avrupa Komisyonu raporuna, Alevilerle ilgili önemli istemlerin girmesini sağladı.
Rapordaki Alevilerle ilgili tespitlerin, daha açık bir dille ifade edilmesi ve Türk Hükümeti`nin bu istemleri gündemine alması için başlatılan “cem evlerimiz yasal güvenceye kavuşmalıdır.” Kampanyasında; Alevi tarihinde ilk defa 710.000 imza toplandı. Bunun sonucunda; AB Parlamento Raporu`nda “cem evleri inanc merkezi olarak kabül edilmeli, Alevilik yasal güvenceye kavusturulmalı ve din dersleri zorunlu olmaktan çıkarılmalı” ifadeleri yer aldı.
Bu kampanya Alevi örgütlenmesinin gücünü de ortaya koydu. Kampanya tüm Alevileri birleştirdi.
Almanya`da, uzun yıllardır Alevilik dersleri konusunda verdiğimiz bilinçli ve sürekli mücadele nihayet dört büyük eyalette meyvesini verdi. Kuzey Ren Vesfalya, Bavyera, Baden –Württemberg ve Hessen Eyaletlerindeki Eğitim Bakanlıkları önümüzdeki iki yıl içinde Alevilik Dersleri`nin başlayabileceğini duyurdular. Bu kararla birlikte; Almanya Alevi Birlikleri Federasyonu`nun Alman Anayasasının 7.3 maddesine göre, Alevilerin bir inanç kurumu olduğu gerçeği kabul edildi.
Son dönemde gerek içimizde gerekse dışarıda sürdürülen Aleviliğin tanımı ile ilgili tartışmaları dikkate alan AABF GYK, 18.12.2004 tarihinde , tüm organlarının temsil edildiği geniş bir toplantı yaptı.
Bu toplantıda her katılımcı söz hakkı aldı ve görüşlerini belirtti. Katılımcıların tamamı, AABF`nin Aleviliğin tanımı konusunda belirsizliğin olmadığını, AABF 1998 Programının Aleviliğin tarifini yaptığını ve bu tarifin şu anda geçerli olduğunu belirttiler. Buna göre kısaca Aleviliğin kısa tanımı şöyle:

Alevilik; Allah, Muhammed, Ali kutsallığını kalbinde taşıyan, Hz.Ali’nin adaletinden ayrılmayan, temelinde insan sevgisi bulunan, her dine, mezhebe, inanca saygı duyan ve hoşgörüyle bakan, dil, din, ırk, renk farkı gözetmeyen, eline, beline, diline sahip olma ilkelerini şart koşan ve bunu muhasiplik kurumu ile gerçekleştiren, gelmek isteyen inançlı insanları çatısı altına alarak manevi ihtiyaçlarını gideren, insanları yaşadıkları toplumda kendi istekleriyle kendi kendilerini yargılamalarını sağlayan, eşitlikçi, katılımcı, paylaşımcı düşünceyi savunan, şeriatın bağnaz kurallarına bağlı olmayan ve onu reddeden, İslam dinini kendine göre – Sünni inancının dışında – yorumlayan; asıl doğruluk, kemali dostluk, cevheri merhamet, görüşü eşitlik, hazinesi bilgi, meyvesi sevgi hamuruyla yoğrulmuş, insan-ı kamil yani erdemli insan yaratmayı öngören, korkuyu aşıp sevgiyle Tanrıya yönelen, En-el Hak ile insanın özünde tartıyı gören, yaradan ile yaratılan ikiliğinden Vahdet-i Vücut’a (Varlık Birliği) varan, edep ve ahlaklılığı yaşamının temeline koyan,, insanı yücelten, hamurunda hem ilahiliğin hem de irfaniliğin mayası bulunan, kişinin ahlak ve karakterli yaşam ilkelerini belirleyen, dini biçim ve şekil olarak değil, inanç olarak algılayan, dini bağımsız bir irade gücü ve Batıni özelliğiyle evrimleştiren, akıl ve iman bütünlüğünde birleştiren ve tüm bunları Kırklar Cemi’nden alınan ilhamla yürüten canların inanç sistemidir.
Bundan böyle, AABF ve tüm organları herhangi bir spekülasyon olmaksızın Alevilikle ilgili bu tarifi ölçü alacaklar ve bunun dışında belirtilen görüşleri, inanç ve düşünce özgürlüğü bağlamında kişisel görüş olarak değerlendireceklerdir.
Değerli Canlar,
Gördüğünüz gibi olağanüstü koşullarda, Alevi örgütlerinde Aleviliğin tanınması yönünde vermiş olduğunuz hizmetler yerini buluyor ve bir bir sonuç veriyor. Bundan sonra yapacağımız çalışmalar şimdiye kadar olan kazanımları daha ileri götürmek ve kalitesini artırmak için olacaktır.
15 yılda 30 dan fazla cem evi ile ve 20.000 den fazla üyesi ile her kesimin görüşlerine başvurduğu ve dikkate aldığı Alevi örgütlenmesini hep birlikte olağanüstü koşullarda oluşturduk. Birliğimizin simgesi olan AABF`nin önümüzdeki yıllarda daha da büyüyüp gelişeceğine inancım tamdır.
Bu duygularla hepinizin yeni yılını en içten duygularımla kutluyor, hepinize can-ı gönülden sağlık, mutluluk ve daha nice birliktelikler diliyorum.
Turgut Öker
Almanya Alevi Birlikleri Federasyonu Genel Başkanı Köln, 23.12.2004