Hakikat bağından derdiğim çiçek
Kokusu ne güzel gülü ne güzel
Kırkların ceminde gördüğüm gerçek
Sakisi ne güzel hali ne güzel
Gördüm cümle canlar semah dönüyor
Gök yüzünden nurlar yere iniyor
Bütün gönüllerde kandil yanıyor
Erkanı ne güzel yolu ne güzel
Pirler oturmuşlar kendi postuna
Hakka niyaz ettim niyaz üstüne
Herkes yalvarıyor gönül dostuna
Lisanı ne güzel dili ne güzel
Sevgi oldu bu gönlümün gıdası
Her güzelin çekilir mi edası
Beni hoş eyledi aşkın badesi
Şerbeti ne güzel balı ne güzel
Garip Bektaş gonca gülü derince
Muhabbet sevgisi kalbe girince
Hakkın cemalini kulda girince
Yaradan ne güzel kulu ne güzel
Ozanımız Erzurum’un ilimizin Aşkale ilçesinin eski ismi Şoik yeni ismi Özler olan köyünde dünyaya gözünü açmış. Bu değerli Ozanımız babası Mehmet Ali Ağa, anası Ballı hanımdır. Ozan Garip Bektaş’ın daha önce yayınlanmış olduğu Geldim – Gördüm – Gezdim isimli üç şiir kitabı vardır.
Ozan Garip Bektaş 1952 yılında köyünden ayrılmak zorunda kalır ve her Anadolu genci gibi o da İstanbul’a gelir. Ozan Garip Bektaş bir türlü doğru dürüst iş bulamaz, çektiği çilelerden sonra askerlik çağının geçtiğinin farkında bile olmaz. Bir gün gider askerlik şubesine müracaat eder. 1963 yılında İzmir Bornova 57. Topçu Tugay’ında asker olur.
1965 yılında terhis olduktan sonra tekrar İstanbul’a döner ve bir müddet seyyar işlerde çalıştıktan sonra 976 yılında İstanbul Büyük Şehir Belediyesi’nde kadrolu işçi olarak işe giren ozan, bu iş yerinden 1999 yılında emekli olur. Bu zaman içinde yine güzel şiir yazmasını devam ettiren ozanımız, Yazdım isimli dördüncü kitabını tamamlar.
Çağımızın en verimli ozanlarından biri olan Aşık Garip Bektaş’ın ellinin üzerinde kasetlere okunmuş eseri vardır. Gidiyorum isimli dördüncü kitabını hazırlamaktadır.
Garip Bektaş, 26 Mayıs 2008 tarihinde aramızdan ayrıldı…