Pazartesi, Kasım 10, 2025
No menu items!
Ana Sayfa Blog Sayfa 8

Seyyah olup ayrı düştüm elinden

0

Seyyah olup ayrı düştüm elinden
Bize de bir kanlı zalimden oldu
Kişi benlik ile düşer belaya
Bela çekmek bana dilimden oldu

Her ağacın kurdu özünden olur
Yiğidin kemliği sözünden olur
El için ağlayan gözünden olur
Ağlayan gözlerim selinden oldu

Dilber senin aşkın serimden eser
Nerde güzel görsem o benden küser
Erenler kılıcı yolsuzu keser
Yolsuz neyler bana yolumdan oldu

Aştığım dağların lalesin derdim
Kırdım küffarın kalesin aldım
Balın yemedim belaya kaldım
Arı iner bana balından oldu

Pir Sultan pirinin damenin tutar
Gün olur koç yiğit menzile yeter
Havada turnalar çığrışıp öter
Öten telli turnam telinden oldu

Bir ömür geldi geçti

0

Bir ömür geldi geçti
Herşey boş herşey yalan
Var mı bu dünyada
Ebedi baki kalan

Canı verdi allahım
Bir sonu vardır bunun
Yaşamak güzel ama
Ölümüde düşün

Dünya dar gelir sana
Alamazsın hızını
Bir gün gelir azrail
Alır son nefesini

Ölüm dediğin nedir
Dalda kuru bir yaprak
Bin senede yaşasak
Son durak kara toprak

Söz-Müzik: ABDULLAH KARAMAN
Düzenleyen: METİN ÖZÜLKÜ

Güzel Ne Güzel Olmuşsun

0

Güzel ne güzel olmuşsun
Görülmeyi görülmeyi
Siyah zülfün tel tel olmuş
Örülmeyi örülmeyi

Bahçende gülün güllenmiş
Şeyda bülbülün dilenmiş
Koynunda memem kirlenmiş
Emilmeyi emilmeyi

Mendili yudum arıttım
Gülün dalında kuruttum
Adın neyidi unuttum
Sorulmayı sorulmayı

Seyirttim ardından yettim
Eğildim yüzünden öptüm
Adın neyidi unuttum
Çağırmayı çağırmayı

Benim yarim bana küsmüş
Zülfünü gerdana dökmüş
Muhabbeti benden kesmiş
Sevilmeyi sevilmeyi

Çağır Karacaoğlan çağır
Taş düştüğü yerde ağır
Yiğit sevdiğinden soğur
Sarılmayı sarılmayı

Kaynak: Karacaoğlan

Uğradım yüz sürdüm Pirim katına

0

Uğradım yüz sürdüm Pirim katına
Güzel Pirim katarından ayırma
Gönülden bağlıyız hüsnü zatına
Güzel Pirim katarından ayırma

Aka aka su bendine dolunca
Gönül şadolmaz mı dostu bulunca
Bizden kemlik sizden kerem olunca
Güzel Pirim katarından ayırma

Güzel Pirim güzelliğim timsali
Kenan ellerinde Yusuf emsali
Severim Pirimi Yunus misali
Güzel Pirim katarından ayırma

Pirim ileridir bir gerçek kişi
Arasam alemde bulunmaz eşi
Sensin gönlümüzün bitmez güneşi
Güzel Pirim katarından ayırma

Daimi’yim dönmem doğru yolumdan
İçenler mest olur kanar dolundan
Sultan olan vazgeçer mi kulundan
Güzel Pirim katarından ayırma

Çıkar dostun yollarını gözlerim

0

Çıkar dostun yollarını gözlerim
Gözlerim ki gülyüzlü yar gelmedi
Ciğerciğim aşk oduna közlerim
Gözlerim ki gülyüzlü yar gelmedi

Kimseye beyan etmedim halimi
Ölmeyince dosttan kesmem dilimi
Arı gibi yapamadım balımı
Sızlarım ki gülyüzlü yar gelmedi

Ben o yari doya doya görmedim
Kimseden derdime derman bulmadım
Abdal oldum bir yerlerde durmadım
Gözlerim ki gülyüzlü yar gelmedi

Sinem yandı irakıbin taşından
Leyla’sın yitirmiş gezer peşinden
Mecnun gibi pınarların başından
Gözlerim ki gülyüzlü yar gelmedi

Yüzlerinde şems ü kamer okunur
Bad-ı saba rayihasın getirir
Veli’nin nazların kimler götürür
Gözlerim ki gülyüzlü yar gelmedi

Gücenme ey sofu baba

0

Gücenme ey sofu baba
Biz aşığız kör değiliz
Ver bir selam al merhaba
İkiliğe yar değiliz

Hudey hudey hür aşkına
Yol verin gitsin şaşkına
Adaletsiz padişahın
Canavar girsin köşküne

Adem olan adem sever
Adalete boyun eğer
Kul hakkı dünyayı değer
Biz cana kıyar değiliz

Oooooo meyhaneci
Şarab’ın bugün çok acı
İnsanlar konar göçerler
Kimi hoca kimi hacı

Gider Kul Mahzuni gider
Gider dostu tavaf eder
Benim bildiğim bu kadar
Biz cahile uyar değiliz

Hudey hudey hür aşkına
Biz içeriz pir aşkına
Adaletsiz Hükümdarın
Ateşler düşsün köşküne

Oooooo meyhaneci
Bugün şarab’ın çok acı
İnsanlar kabe misali
Gelen derviş giden hacı

Kaynak: Aşık Mahzuni Şerif

Gurbet elde yad ellerin derdini

0

Gurbet elde yad ellerin derdini
Çekiyim de eğleneyim bir zaman
Yaralı sineme bal ile tuzu
Ekeyim de eğleneyim bir zaman

Sahile uçurdum gönül kuşunu
Sıyırdı gidiyor dağlar başını
Mihri gibi gözlerimin yaşını
Dökeyim de eğleneyim bir zaman

(TRT’de yer almayan dörtlük)
Aşıp gider var mı bizim elleri
Yel ırgalar zülfündeki telleri
Dostlarımın göreceği yerleri
Gezeyim de eğleneyim bir zaman

Pir Sultan Abdal’ım Seyit Nesimi
Şu aleme destan ettim sesimi
Uğrun uğrun sevdiğimin yasını
Çekeyim de eğleneyim bir zaman

Kaynak: Pir Sultan Abdal

Gurbet elde bir hal geldi başıma

0

Gurbet elde bir hal geldi başıma
Ağlama gözlerim mevlam kerimdir
Derman arar iken derde düş oldum
Ağlama gözlerim mevlam kerimdir

Huma kuşu yere düştü ölmedi
Dünya Sultan Süleyman a kalmadı
Dedim yare gidem nasip olmadı
Ağlama gözlerim mevlam kerimdir

Kağıda yazılmış ufak yazılar
Anadan ayrılmış körpe kuzular
Derdi olan yüreğinden sızılar
Ağlama gözlerim mevlam kerimdir

(Repertuvarda olmayan dörtlük)
Kağıt yok ki yazam yare gönderem
Ya ben ahvalimi kime bildirem
Can tatlıdır uram kendim öldürem
Ağlama gözlerim mevlam kerimdir

Abdal Pir Sultan ım böyle buyurdu
Ayrılık gömleğim biçti geyirdi
Ben ayrılmaz idim felek ayırdı
Ağlama gözlerim mevlam kerimdir

Gözüm yolda gönlüm darda

0

Gözüm yolda gönlüm darda
Ya kendin gel ya da haber yolla
Duyarım yazmışsın iki satır mektup
Vermişsin trene halini unutup

Kara tren gecikir belki hiç gelmez
Dağlarda salınır da derdimi bilmez
Dumanın savurur halimi görmez
Gam dolar yüreğim gözyaşım dinmez

Yara bende derman sende
Ya kendin gel ya da bana gel de
Duyarım yazmışsın iki satır mektup
Vermişsin trene halini unutup

Kara tren gecikir belki hiç gelmez
Dağlarda salınır da derdimi bilmez
Dumanın savurur halimi görmez
Gam dolar yüreğim gözyaşım dinmez

Maksudum canandır görmek dilerim

0

Maksudum canandır görmek dilerim
Aman Allah beni yardan ayırma
Şad olup maksuda ermek dilerim
Mahrum edip o didardan ayırma

Gönlüm varmak ister devran çağına
Azmedip giderim dost otağına
Muradım konmaktır dal budağına
Bülbül oldum gülizardan ayırma

Odur aşıklara aşkın ahengi
Arasan cihanı bulunmaz dengi
Ulu bezirganın yardır pörşengi
Aman Allah o katerden ayırma

Nazar kıl efendim ey Hacı Bektaş
Yoluna fedadır bu can ile baş
Elim bağlı divanında gözüm yaş
Göster cemalini nurdan ayırma

Daimi artırdın derdü yaramı
Senden özge kimden bulam çaremi
Divanda kovarsın ehli haramı
Hakikatta kispi kardan ayırma

Köylüler oturup sohbet ederler

0

Köylüler oturup sohbet ederler
Koyununu davarını güderler
Bir araya toplanıp yemeğin yerler
Köyümü-köylümü göresim geldi

Akar her yerinden soğuk suları
İçsem avuç avuç eriyen karı
Görsem gene yeter o sulak çayrı
Çayırlı bağları göresim geldi

Biraz da şöyle dağa tırmansam
Dinlenip-eğlenip bol hava alsam
Bir ağaç dibinde oturup dalsam
Dağların havasın göresim geldi

Ev bile istemem bir ağaç yeter
Ağacın dibine bir-iki pür ser
Bulunur mu bundan daha iyi yer
Yerini-pürünü göresim geldi

Şehirin insanı nasıl da yaşar
Bir çalı görünce park diye koşar
Köyümü görseler onlar hep şaşar
Denizi-doğayı göresim geldi

Kaynak: Arif Gölge

Şu dağın ardında bir kuş ötüyor

0

Şu dağın ardında bir kuş ötüyor
Yayla bana buram buram tütüyor
Köyümü andım mı kalbim atıyor
O yeşil dağları göresim geldi

Ağaçların eğilmiş yeşil dalları
Uzanmış her yana sanki kolları
Tozlu olsun varsın yayla yolları
Yaylanın yolunu göresim geldi

Kar yağar da beyaz olur kışları
Orman dediğin de yurdun saçları
Akıtsam ne çare gözden yaşları
Ormanı-ağacı göresim geldi

Köylüler oturup sohbet ederler
Koyununu davarını güderler
Bir araya toplanıp yemeğin yerler
Köyümü-köylümü göresim geldi

Akar her yerinden soğuk suları
İçsem avuç avuç eriyen karı
Görsem gene yeter o sulak çayrı
Çayırlı bağları göresim geldi

Biraz da şöyle dağa tırmansam
Dinlenip-eğlenip bol hava alsam
Bir ağaç dibinde oturup dalsam
Dağların havasın göresim geldi

Ev bile istemem bir ağaç yeter
Ağacın dibine bir-iki pür ser
Bulunur mu bundan daha iyi yer
Yerini-pürünü göresim geldi

Şehirin insanı nasıl da yaşar
Bir çalı görünce park diye koşar
Köyümü görseler onlar hep şaşar
Denizi-doğayı göresim geldi

Kaynak: Arif Gölge

Ne pembe düş gördük ne pembe hayat

0

Ne pembe düş gördük ne pembe hayat
Mazlumun göz yaşın silerek geldik
Ne şeytan taşladık ne beyan verdik
Doğruyu yanlışı görerek geldik

Hiçbir zaman halk huzurun bozmadık
Bilimle beslendik yalan yazmadık
Haddimiz aşarak asla azmadık
Doğruyu yanlışı bilerek geldik

Gaflete düşmedik hiçbir zamanda
Medet beklemedik dinde imanda
Kimi fetva arar iken kuranda
Doğruyu vicdana sorarak geldik

Zalim insafından medet ummadık
Medet et demedik kurtar demedik
Çareyi muskada cinde görmedik
Doğruyu bilimde bularak geldik

Der İlhami gocunmadık sözünden
Gafile uymadık cahil yüzünden
İrfan bulmuş kamillerin izinden
Kement ilmiğini çözerek geldik

Halk şiiri nedir, diyen

0

Halk şiiri nedir, diyen
Edebiyatçılar gördüm
Mes üstünden ayak yuyan
İlâhiyatçılar gördüm

Özünü dar’a germeyen
Bir kula sofra sermeyen
Hakk’ı kendinde görmeyen
Maneviyatçılar gördüm

On dört asır geçti, uyan
Desem kızar, beni duyan
Hüseyin’i susuz koyan
Abu-hayatçılar gördüm

İnsanları yardan atan
Haramı, bal gibi yutan
Niyet bozuk oruç tutan
Sağlam diyetçiler gördüm

Su bulatıp balık tutan
Nerden bilsin nedir vatan
Millî değerleri satan
ok milliyetçiler gördüm

Korkusundan kulluk eden
oğalıyor bilmem neden
Kendini aydın zanneden
Teslimiyetçiler gördüm

Akıl, mantık bir de bilim
Hem rehberim, hem de yolum
Bindebir’e yapıp zulüm,
Hem şikâyetçiler gördü

Gönül pervanesi döner şavk ile

0

Gönül pervanesi döner şavk ile
Cemalin şemine yandır sevdiğim
Seni seven aşık gezer aşk ile
Sundur aşk meyinden kandır sevdiğim

Sevmişem yar seni can ile özden
Menzili maksuda eriştir tezden
Hüsnü didarını gizleme bizden
Aradan hicabı kaldır sevdiğim

Beyhudenin kolu boş olur dolmaz
Muhabbet gülleri açıllır solmaz
Senden özge yadlar halimden bilmez
Derdime bir deva bildir sevdiğim

Peymanım Muhammet Ali Mürteza
Yetiş imdadıma hey ehli kaza
Ol ruzi mahşerde çektirme ceza
Şaduman eyleyip güldür sevdiğim

Daimi’yim gider doğru rahından
Cüda kılma bizi ol dergahından
Sultan olan geçer kul günahından
Ezelden kurulmuş yoldur sevdiğim

Kaynak: Aşık Daimi