gök ata’yı kendimize adem eyledik
yer ana’yı kendimize havva eyledik
ol bir zerre suyu sır eyledik
o sırrı üfleyip insan eyledik
ol insanı kendimize kıble eyledik
sevgiyi din eyledik
muhabbeti meze
şarabı kevser eyledik
Halil ibrahim’i sofra eyledik
ol sofraya ismail’i kurban eyledik
İlyas’ı deryaya gark eyledik
Yunus’u balığa yem eyledik
Yusuf’u mısır’a sultan eyledik
Musa’yı firavun’a çoban eyledik
isa’yı arşullah’a bekçi eyledik
Muhammed’i gün
Ali’yi ay eyledik
adını kendimize ad eyledik
haksıza boyun eğmeyen Hüseyin’i imam eyledik
enel hak mansur’u dar eyledik
ol kapıda İlyas’ı baba
Bektaş’ı hünkar-ı Veli eyledik
ol Bektaş’ı ser çeşmede
kabe görmeden hacı eyledik
tebrizi’yi Şems eyledik
Yunus’u dil eyledik
Abdal Musa’yı cem eyledik
ol cemde Karaca Ahmet’i gözcü eyledik
Fazlı’yı hançer eyledik
Nesimi’nin derisini eynimize libas eyledik
yarın yanağından gayrı her yerde
Bedreddin’i kendimize şeyh eyledik
Şah Haydar’ı başımıza kızıl taç eyledik
Pir Sultan Abdal’ı kendimize pir eyledik
sazını cemimize bülbül eyledik
Fuzuli’yi gül eyledik
Hatayi’yi söz eyledik
Kul Himmet’i üstat eyledik
Virani’yi,Yemini’yi ol üstada eş eyledik
tüm bunları sırlayıp bir erkan eyledik
ol erkana serimizi koyup talip eyledik
hakkı gönül evimize mihman eyledik
haber saldık peyikler ile
semah tuttuk geyikler ile
avaz kıldık turnalar ile
unutulmasın diye ovalara, dağlara, taşlara, ırmaklara
adımızı ad eyledik
boyumuz boysun,
soyumuz soysun diye
kamber’i kılavuz
hızır’ı yoldaş eyledik
sıratı yol
acıyı bal eyledik
geldik bugüne!
aşkınız daim olsun canlar,hu…
DESTUR-U PİR,
Bismişah; Ya Hakk, korkumuzu kerbela’da bıraktık, niyetler hayrola, hayırlar fethola, 14 masumu pak, on iki kadimi nur, kadimden bu yana kutsal muharrem orucumuza, hazır, nazır ve Hızır ola.
Aklımızda delilin aydınlığı, yüreğimizde sevginin çerağı uyanmış ola. Dinimiz sevgi, kâbemiz kâmil insan, hakikat makamında kabul ve makbul ola!
Masumlar ve mazlumlar abad ola, zalimler ve “zihni yezid” olanlar berbad ola.
Gerçek erenler, âşıklar, sadıklar, yol sahipleri, insan-ı kâmiller, arifler, hikmet erleri Hak ve Hakikat Yol’undan ayırmaya.
Boz atlı Hızır; Yol’umuzu yolsuza, arsıza, hırsıza, namussuza, nursuza ve pirsize düşürmeye.
Oruçlar, nefsimize sahip, kinden, kibirden, fesattan beri olmaya delil ola. Bir olmamıza, iri olmamıza, diri olmamıza, her devirde zalime biat etmeden dik ve onurlu durmamıza vesile ola!
İnsan-ı Kâmil yolundan, Hakk erenlerin izinden, gerçeklerin katarından, didarından ayırmaya, bizlere kuvvet, kudret ve sabır vere.
73 millete aynı nazardan bakanlardan eyleye,
dil, din, ırk, kök, soy, kadın-erkek ayırımı yapanların şerrinden koruya, sevgiyi din edinenlerden, “iyilerden” eyleye.
İnsanı, doğayı, can taşıyan her şeyi kutsal gören, kurdun kuşun ve tüm canların haklarını gözetenlerden eyleye.
Kamil insanı Hakk ve Hakikat yolundan, ayırmaya.
Adaleti, eşitliği ve özgürlüğü yüreğine alan ve kul hakkı, insan hakkı ve yetim hakkı yemeyenlerden eyleye.
Eline-diline-beline,
aşına-işine-eşine,
gözüne-sözüne-özüne
sahip olanlardan eyleye.
Korktuğumuzdan emin, umduğumuza nail, özümüzü, yüzümüzü ak, ve başımızı dik eyleye.
Üçler, beşler, yediler, on dört masum-u paklar, ve kırkların irfanından, erenlerin ve ikrarından ayırmaya. Bildiğimize mürşid, bilmediğimize talip, dosta ve Yol’a turap eyleye.
Boz atlı Hızır her daim darda kalanın, zorda kalanın yoldaşı ola. Çocuklarımızı zalimin zulmünden, cahilin ve yobazın şerrinden koruya.
Dil bizden, nefes, Hallac-ı Mansur’dan, Seyyid Nesimi’den, Serçeşmemiz- Pirimiz- Üstadımız Hünkar Hace Bektaş Veli’den, Piri Sani Abdal Musa’dan, Rumeli’nin Piri Kızıl Deli Sultan’dan, Erdebil Piri Şah Hatai’den, Pir Sultan’dan, Dersim’in Piri düzgün Baba’dan, Mürşidim Mansur Baba’dan, Munzur Baba’dan, Ağuiçen ve Dedekargın Ocağı ve gerçek erenlerden ola.
Gerçeğe Hü !