Taayün bulmadan bu kevn-ü mekan
Kudret kandilinde rahşan idim ben
Hitâbı elesti sordum ruhlara
Bai bismillah rahman idim ben
Toprak ateş su yel geldim iptida
Se mevalid ile oldum hüveyda
Seyranıma aklın ermez zahid
İllallah diyene ayan idim ben
Ne çare sıkıldım kaygıdan gamdan
Halk olundu Havva sol kaburgamdan
Velekad kerremna indi hocamdan
Cenabi Ademe vicdan idim ben
Şid olup gömleği tersine giydim
Bir kızıl elmaya terceman koydum
O zaman gürûh-u Naci’ye uydum
Gerçek erenlere iman idim ben
Pak sülblerden indim Enis göründüm
Türlü cefâ çektim Çerçiş göründüm
Hulle donu biçtim İdris göründüm
Hızır Peygambere mihmân idim ben
Nuh olup küffarı verdim sellere
Sam ile Hud olup düştüm dillere
Kanatlandım uçtum kondum güllere
Baharda bülbüle efgan idim ben
Kaldırdım dünyadan Nemrud adını
Halil olup kırdım anın putunu
Kâbe yapmak için yondum odunu
İsmail Nebi’ye kurban idim ben
İsak oldum südûr ettim Sarâ’dan
Kırk üç sene geçmiş idi aradan
İki çocuk verdi bana yaradan
Lut’un büyük kızı Tercan idim ben
Yakup geldim beni derde kattılar
Sevdiğimi kuyulara attılar
Yusuf oldum bezirgana sattılar
Mısır diyarında Kenan idim ben
Eyyüb oldum vücuduma kurt düştü
Cümle alem benim sabrıma şaştı
Ecelin çaresi Fırata düştü
Hekimlerin piri Lokman idim ben
Danyal olup Abı Hayâtı içtim
İskender olubda sedd-i Çin geçtim
Bilmedim Firavn’a sırrımı açtım
Musa’nın babası İmran idim ben
Münacaat eyledim tur-u sinâ’da
Mucizatım gizli yedd-i beyzada
Bana biat etti kavmi yahuda
Harunun Musaya kalkan idim ben
Oldum Salih, Şuayıp, İşmoil, Yuşa
İlyasla, Üzeyir, Elyasağ, işâ
Halimi müminler etsin temaşaa
Filistin mülküne sultan idim ben
Davut Nebiyullah geldim bu sefer
Süleyman oluben getirdim haber
Bütün mahlukata oldum peygamber
Kuş dilini bilen insan idim ben
Yunus olup balık karnına girdim
Yahyanın uğruna canımı verdim
Zekeriya oldum sitemler gördüm
Ağacın içinde pinhan idim ben
Ruhülkudüs idim bir zaman hoca
Hazreti Meryem’e olmuştum koca
İsa olup Şam’ da gerildim haça
Göğe uruç ettim tayran idim ben
Haşimem hadimi beytullah olub
Abdülmuttalibe nurullah olub
Hem babamın ismi Abdullah olup
Aleme Resuli zişan idim ben
Ahir geldim oldum Fahri kainat
Cihanın halkına kurdum şeriat
Nazil oldu ayet ayet beyyinat
Muhammede inen Kur’ân idim ben
Delil oldu Ebu talib Fâtıma
Zuhûr edip geldim oldum Mürteza
Buyurdu, “Lahmike lahmi” Mustafa
Sırrı Hüda, Nur-i Yezdan idim ben
Gazalara girdim Süfyan-ı bastım
Düldüle binerek yel gibi estim
Hayber’i feth ettim küffarı kestim
Merd-i meydan Şâh-ı merdan idim ben
Aşkın ateşiyle özünü yaktı
Başına saadet tacını taktı
Cibril rehber olub Miraca çıktı
Yedinci semada arslan idim ben
Müsahibim idi Ahmedi Muhtar
La feta ila Şâh Ali Zülfikâr
Kanberim sahibim efendim Haydar
Anda kemerbesti meyan idim ben
Müminlere imam oldum akıbet
Yol erkân kurulub görüldü hizmet
Ayni cem içinde ettik muhabbet
Kırkların serdar-ı Selman idim ben
İki üzüm ezib içildi dolu
Cümleye baş oldu Hazreti Ali
İkrara bend olub söyledik beli
Kevser şarabından mestan idim ben
Kendi cenazemi kendim götürdüm
Nübüvvet devrini anda bitirdim
İmamet postuna geçtim oturdum
Hulki Rıza, İmam Hasan idim ben
Mevla bana verdi kudret balından
Ayrılnadım Hüseyinin yolundan
Şehit düştüm Yezidiler elinden
Kerbelâ çölünde al kan idim ben
Zeynel aba olub zindana girdim
İmam Bakır olub kazana girdim
Eba müslüm ile gök dona girdim
Mervani Pelidi basan idim
İmam Cafer Sâdık oldum mahaza
Musayı Kâzım’la İmam Rıza
Saçlarım tel oldu tambura saza
Çok şükür Zakiri Kur’ân idim ben
Tâki, Nâki oldum hakka ulaştım
Asker oldum Münkir ile savaştım
Mehdi gelib gaiblere karıştım
Mağara içinde nihân idim ben
Seyyîd Ismâil’ den eyleyip südur
Muhammed Mektumda olundum zuhur
Alamut şehrinde çok kırdım kafir
Hasan Sabbah Sâhib-i Kur’ân idim ben
Yusuf Hamedani, Ahmet Yesevi
Perende olup da öldürdüm devi
Hüseyinem, Fatimiyem, Alevi
Çaresiz dertlere derman idim ben
Horasan ilinin oldum hakanı
Bir vakit göründüm İbrahim Sani
Doğurunca beni Hateme Banu
Es-seyyid Muhammed gılman idim ben
Et ile kemikten suret büründüm
Hünkâr Hacı Bektaş geldim göründüm
Mürşid nazarıyle yundum arındım
Kutb-ül aktab, Şâh-ı cihan idim ben
Ali oldum, Veli oldum bahane
Türlü donda geldim gittim cihane
Güvercin şeklinde kondum bu kane
Üçyüzaltmışlara irfân idim ben
Sermestleri karahöyük’te buldum
Münkirin gönlünü gümana saldım
Dâr-ı sec üstünde ben namaz kıldım
Abdallara piri piran idim ben
Taptuk oldum taptım Hacı Bektaşa
Balçık Adem oldum girdim bir taşa
Tuz olub katıldım kaynayan aşa
Pir evinde kara kazan idim ben
Olmuştum Fatıma Kadıncık Ana
İdris Behlül Gaygusuz baba
Tâbi oldu vahşi yılanlar bana
Seraba bürehne üryân idim ben
Şâh Kızıldeli’den bir dolu içtim
Abdal Musa olub küffarı biçtim
Hüsam Otman olub ateşten geçtim
Gökte bulut süren çoban idim ben
Hızır Lale oldum hem Resul bali
İnsü cin çağırdı o vakit beli
Adıma dediler Şâh Mürsel Bali
Dimetoka’daki yatan idim ben
Nuzûl edip geldim tuba dalından
Pirim ayırmasın Ali yolundan
İndim yine Mürsel baba belinden
Hızır Bali Balım sultan idim ben
İslâmbola devet etti Beyazıd
Ana Nasib verib gösterdim bir vakid
Sersem Ali baba oldum bir vakid
Dergâhı şerifte derban idim ben
Ak Abdullah olub bekledim şahı
Kara Halil baba, dede Agahi
Düşkünlerin benem piştü penahi
Vahdetiyem sahib zaman idim ben
Karpuzu büyük Hasan dede oldum
Sinoplu Aliyem, Üfkende oldum
Muhammed Nur ile gûyende oldum
Dede-baba Mehmet külhan idim ben
Bana Halil Haki baba dediler
Sonraları Nebi baba dediler
Hem Saatçi Ali baba dediler
Mahmud dede ile yeksan idim ben
Hüsnü’yem açıldı hakikat babı
Bana içirdiler zehirli abı
Oldum dede baba Ali Türâbî
Selanikli Hacı Hasan idim ben
Es-seyyid Muhammed Perîşân geldim
Mehmet Ali Hilmi dırahşan geldim
Bazı küskün geldim bazı şen geldim
Gözülü olanlara beyân idim ben
Olmuştum Feyzullah dede siz bilin
Postnişini idim dergâh-ı pirin
Yezdân ne hikmetler eyledi görün
Hakîkat bahrinde cevlan idim ben
Gâhî bulut oldum göklere ağdım
Gâhî yağmur olub yerlere yağdım
Ay idim gün idim semada doğdum
Çerağı evliya taban idim ben
Toprak oldum dört köşeye saçıldım
Çiçek oldum yer yüzünde açıldım
Koyun oldum kanarada biçildim
Alî’nin sırrına hayran idim ben
Evvel ahir batın zahir ben idim
Tayyib, tahir, hazır, nazır ben idim
Hâdi, gerçek, neyyir, münir ben idim
Ef’âl, sıfat, zat-ı mennan idim ben
Dünya ukba gaib şuhût olmuşum
Vacibül vücûdum mevcûd olmuşum
Şimdi Kâzım oğlu Turgut olmuşum
Ruhî revan şad-u handan idim ben.
Bektaşi Halifebaba Turgut KOCA / Yaşamı: 1921 / 15.10.1997.
.
(Mahlâsları: Turgut ABDAL / Turgut BABA / Kâzım oğlu TURGUT / Turgut KOCA