Yar aşkıyla melul mahsun gezerdim
Gülşen bahçasına düştü yolumuz
Şekerler içinde şerbet ezerdim
Ayrılık elinden müşkül halımız
Horasan elleri gezdim bir zaman
Nergiz göllerinde yüzdüm bir zaman
Şehriban şehrinde tozdum bir zaman
Şimdi kırılmıştır kanadımız kolumuz
Tecelli teberra bir olmuş iken
Evliya enbiya sır olmuş iken
“Haşimi” yar ile yar olmuş iken
Şimdi ağyar ile geçer günümüz…

