Hakkı isteyeni hakir görenler
Nur-u Hakikatiz, Hak’tan gelmişiz
Mazlumu ezip de eza verenler
Özgürlüğü bizler Hak’ta görmüşüz
Daha bu evrende yaşam yok iken
Hiçliğin toplamı vardan çok iken
Gerçeğin bağrına batırdık diken
Kâinata bizler hayat vermişiz
Mansur olduk bizi çektiniz dara
Daha kapanmadı bu derin yara
İşkenceci zalim, aklı fukara
Çağdaş Nesimi’yiz, sırra ermişiz
Kerbela’da bizi kesen Yezitler
Kanımızı emen asalak bitler
“Sofranızdan yemez bizim aç itler”
Pir Sultan Yolu’na çoktan girmişiz
Hünkâr’ın Yolu’nda Şahım Kalender
Diyor ki “direnin kırılır çember”
Ey uyuyan canım, cevabı sen ver
Neden kendimizi yere sermişiz?
Serez’den haykıran Bedrettin bizim
Torlak Kemalleri görsene gözüm
Yolunu unuttun, sanadır sözüm
Kendi başımıza çorap örmüşüz!
Pirlerin yolunda güneştik, aydık
Özgürlük isterdik, halktan yanaydık
Düzene mi uyduk, yoldan mı caydık?
Farkına varmadık, bakar körmüşüz
“Şalvarı şaltağın” olmaz hâyası
Çarkını döndürme, bozuk mayası
Görmeyiz Pirim’den kalan mirası
Belki gözümüze boya sürmüşüz
Yetmiş iki halkı eşit görürdük
Mazlumların hakkı için yürürdük
Özgürlük uğruna savaş verirdik
Bunları unutsak, niye varmışız!
Seyit Rızaları hiç anmıyoruz
Katili biliyor, inanmıyoruz
Kaç kere yakıldık? Uyanmıyoruz
Bu dipsiz uykuya nasıl dalmışız?
Pir bize demiş ki “bir olun canlar!”
Tarihi bilenler gerçeği anlar
Katiline âşık, tuhaf insanlar
Aklımız tutulmuş, donup kalmışız
“Laiklik” diyene hemen inandık
Bir daha katliam yapılmaz sandık
Çözüm bulamadık, burda tıkandık
Biz Pir’in sazını boşa çalmışız
Bülbülî Şeyda’yım, dara mı durdun?
Mürşide ikrar ver, yanıyor yurdun!
Yüreğinden kırk bin arı uçurdun
Pir’in Gül Yüzünden gelen balmışız…
Kemal BÜLBÜL (21 Ekim 2011 – Ankara)

