Yirmi yıldır kısır gezen katırın,
Ala paça tayı olmuş, duydun mu?
Kahvedeki otuz kırk yıl hatırın,
Bir çırpıda zayi olmuş, duydun mu?
Un çalındı, halka kaldı kepekler;
Adi bezin kıymetinde ipekler…
Beğin artığıyla doyan köpekler,
Heybetlenmiş ayı olmuş, duydun mu?
Yumurtalar at etinden sucuklu,
Ağlayan yok, durumumuz acıklı.
Üç defa boşanmış, altı çocuklu,
Bekâr diye toyu olmuş, duydun mu?
Çok kişi duymamış bunca olanı,
Bilen yok ki başımıza geleni.
Kaynatmışlar palavrayla yalanı,
Tavşan kanı çayı olmuş; duydun mu?
Devran bize kesti suçu cezayı,
Yer deyiştik, kayıp ettik hizayı.
Dağdan inen bildiğimiz boz ayı,
Kasabada dayı olmuş, duydun mu?
Tarihe geçecek bu büyük kusur;
Hak, hukuk zındanda, kilitli esir…
Haramla sulandı çalıntı mısır,
Dama direk boyu olmuş, duydun mu?
Harun’um, su idim kayadan çıktım;
Kah bulandım, kahi duruldum, aktım.
Dün köyde danacı olana baktım,
Bugün köyün beyi olmuş, duydun mu?
HARUN USTAOĞLU