Hakikat rahına gideyim dersen,
Günahların ele al da gel beri.
Bir kâmile yoldaş olayım dersen,
Hırsı nefsi tamah sal da gel beri.
Varıp bir kâmilden öğren nefsini,
Nefsini bildinse bildin Rabb’ini,
Varlıktan geçipte yok et kendini,
Şeriatta edep al da gel geri.
Tarikat dediğin bir ince yoldur,
Girmek diler isen nefsini öldür,
Zikr-i tesbih ile kalbini doldur,
Aşk-ı ilâhide al da gel beri.
Ma’rifete girmek dilerse canın,
Mansur meydanıdır al gel urganın,
Suret uğrusundan sakla imanın,
Herkesin dilinden bil de gel beri.
Hakikat ummandır dalabilirsen,
Bir ulu şehirdir ehlin bulursan,
İptida bir sadıka yoldaş olursan,
Bir işini koyma dal da gel geri.
Sağ’dan müsahip tut sırrını söyle,
Yârini yâr edip birliği boyla,
Mürebbini bulup hem delîl eyle,
Sadık pirden himmet al da gel geri.
Bir kâmil mürşide özünü yetir,
Dört kapı kırk makam yerine getir,
Dört canı bir edip birliğe otur,
Bahr-i muhabbete dal da gel beri.
Bahr-i muhabbete dalan âşıkan,
Muhabbetten kaçan olur perişan,
Dergâh-ı Âli’den isterler nişan
Yükün la’l gevherden al da gel beri.
Yükünü Mısır’dan Bağdat’a ilet,
Yemen illerinde müşteri gözet,
Mülkün sahibiyle hesabın düzelt,
Beklemeye bekçi bul da gel beri.
Bir oda yap çar duvarını bir et,
Rüzigâr girmesin ma’mur abad et,
Kapusun sır kilidiyle bünyad et,
Beklemeye bekçi bul da gel beri.
Metaın açarak müşteri gözle,
Sadık sofilerin izini izle,
Hain haramiden metaın gizle,
Cevahir sarrafın bul da gel beri.
O mal kıymetlidir her can alamaz,
Can baha vermeyen mâlik olamaz,
Kâmile ermeyen kemâl bulamaz,
Bir gerçekten himmet al da gel beri.
Noksani’ yem arzum hakikât rah’a,
Bir gerçek yüzünden yetir dergâha,
Bir niyazım vardır gül yüzlü Şah’a
Lütf ide diyemi sen de gel beri
Âşık Noksani