El ele vermiş de gelen güzeller,
Tanrı selamını almaz mısınız?
Mevlam sizi süs için mi yaratmış,
Siz gel demeyince gelmez misiniz?
.
Karadır kaşınız yaydan nic’olur,
Bugün dünya yarın ahret güç olur,
Bir gönül yapması yüz bin hac olur,
Siz gönül yapmasın bilmez misiniz?
.
Gurbete gidenler azığın alır,
Kimisi gider de kimisi kalır,
Kimi sevap için Kâbe’ye varır,
Kabe gönlünüzde bilmez misiniz?
.
SÜMMANİ’yem ben derdi niderim,
Başım alır diyar diyar giderim.
Yarın mahşer günü dava ederim,
Siz mahşer yerine gelmez misiniz.
.
AŞIK SÜMMANİ / (Doğumu ve ölümü: Erzurum / Narman / Samikale köyü. 1861- 5 Ocak 1915)
.
Aşık Sümmani veya Narman’lı Sümmani mahlası ile bilinen ozanın asıl adı Hüseyin’dir.
Hasan Ağa adlı yoksul bir köylünün oğludur. Rüyasında gördüğü Gülperi isimli bir güzeli aramak için sazını alıp dağ taş onu arar. Uzunca bir süre Kafkas diyarlarını gezen aşık yaşlandığında memleketine gelir ve orada Hakk’a yürür. Tahsili olmadığı halde engin bir bilgi ve tasavvuf sahibi olmuştur.