Burada öfkeyle yazıyorum!
Bu kadar ahmaklık karşısında öfkeyi bastırmak mümkün değil!
Her milli bayramda aynı sitem:
“Diyanet neden Atatürk’ü anmadı?”
“Neden Anıtkabir’e gitmedi?”
“Neden adını söylemedi?”
Elbette anmayacak!
Elbette gitmeyecek!
Elbette sevmeyecek!
Çünkü Diyanet, Atatürk’ün kökünden yıktığı zihniyetin kurumsallaşmış halidir.
Hilafetin, şeriatın, dogmaların bugünkü devamıdır.
Atatürk, devrimlerini hilafete, şeriata, dogmaya karşı yaptı.
Şimdi hangi akılla, hangi körlükle bu kurumlardan Atatürk sevgisi bekleniyor?
İslamcı Atatürk’ü sever mi?
Sevemez!
Şeriatçı Atatürk’ü sahiplenir mi?
Sahiplenemez!
Çünkü Atatürk, onların bütün dogmalarını reddeden, Türk milletini kulluktan kurtarıp özgür birey yapan bir devrimcidir.
Diyanet’ten Atatürk sevgisi beklemek, Atatürk’ü zorla İslamcıya sevdirmeye kalkmaktır.
Bu, Atatürk’ün devrimlerinin özünü inkâr etmek, halkı kandırmak, Atatürk’ü “İslamcılaştırarak” yok etmek demektir.
Diyanet’in Kuruluş Amacı Neydi?
Atatürk, Diyanet’i daha dindar bir toplum yaratmak için değil, dini denetim altına almak, hurafeleri kontrol etmek ve halkın dini kendi diliyle anlamasını sağlamak için kurdu.
Kur’an’ı Türkçeleştirdi, halkın bizzat okuyup anlamasını sağladı.
Din adamlarını Türkçe konuşturtarak, halkın kandırılmasını engelledi.
Halkın kendi gözleriyle görmesini ve sorgulamasını sağladı; zamanla dinin boyunduruğundan kopacak bir toplum hedefledi.
Atatürk’ün sözleri açıktır:
“Biz, her görüş açısından medenî insan olmalıyız…
Âhiren Kur’ân’ın tercüme edilmesini emrettim…
Halk, tekerrür etmekte olan bir şeyin mevcut olduğuna ve din ricâlinin derdinin ancak kendi karınlarını doyurup başka bir işleri olmadığını bilsinler.”
Hilafete ve Saltanata Son Verdi
Saltanatı kaldırdı, hilafeti tarihe gömdü.
Siyasal iktidarı ilahi otoriteye dayandırma anlayışına karşı en büyük devrim.
Şeriat Hukukuna Karşı Laik Hukuk Getirdi
Medeni Kanun ile şeriat hukukunu tasfiye etti.
Çok eşlilik yasaklandı, kadın ve erkek eşit yurttaş statüsü kazandı.
Aile düzeni modern hukukun temeline oturtuldu.
Dinî Dogmalara Karşı Akıl ve Bilim
“Ben, manevî miras olarak hiçbir âyet, hiçbir dogma, hiçbir donmuş ve kalıplaşmış kural bırakmıyorum. Benim manevî mirasım Bilim ve akıldır.”
Dogmalara karşı yapılan devrimlerin özü budur.
Eğitim ve Kültürde Aydınlanma
Tevhid-i Tedrisat Kanunu ile eğitimi laikleştirdi, medreseleri kapattı.
Halkı bilimsel bilgiyle donattı, hurafelerden kurtardı.
Tarikatlara ve Hurafelere Karşı Toplumsal Aydınlanma
“Türkiye Cumhuriyeti şeyhler, dervişler, müritler memleketi olamaz.
En hakiki tarikat, uygarlık tarikatıdır.”
Halkı tarikatların sahte otoritesinden kurtardı, özgür bireyler yarattı.
Atatürk’ün Mücadelesi
Hilafete karşı ulusal egemenlik
Şeriata karşı laik hukuk
Dogmalara karşı akıl ve bilim
Tarikatlara karşı özgür birey
Kulluk anlayışına karşı yurttaşlık
Atatürk, “Türkiye Cumhuriyeti sizden aklî hür, fikrî hür, vicdanî hür nesiller ister.”
“Egemenlik kayıtsız şartsız milletindir” dedi.
Atatürk’ü “İslamcıya sevdirme” çabası, en büyük tarihsel yanılgı ve ihanettir.
Bu düpedüz ahmaklıktır.
Bu ahmaklığa son verilmelidir.
Hasan Hoslar
Atatürk’ü diyanet neden ansın?
İLGİLİ YAZILAR

