Kör baltayla böldüm uykularımı,
Kimi anlar, kimi anlamaz beni.
Sır küpünde tuttum kaygılarımı,
Kimi anlar, kimi anlamaz beni.
El etekten taşı, kini dökmüşüm,
Nefretin üstüne şefkat ekmişim,
Vicdanımı kırk eleğe çekmişim,
Kimi anlar, kimi anlamaz beni.
Duygumla harç yaptım, sözden set çektim,
Eğrinin önüne, düzden set çektim,
Güneşin yanına, buzdan set çektim,
Kimi anlar, kimi anlamaz beni.
Erdem ile zıt kalmadım terste ben,
Dünya için boğulmadım hırsta ben,
Demir ile bir dövüldüm örste ben,
Kimi anlar, kimi anlamaz beni.
Güneşle beraber doğduğum olur,
Yağmurla birlikte yağdığım olur,
Neşe dağıttığım, yığdığım olur,
Kimi anlar, kimi anlamaz beni.
Kah divane gezdim, kahi dervişan,
Kah pünhani sırım, kahi ürüşan,
Yunus’a rastladım, yorgun perişan,
Kimi anlar, kimi anlamaz beni.
Gönlüm ile bahar ettim mevsimi,
Hassas terazide tarttım hıfzımı,
Kitledim sandığa, attım nefsimi,
Kimi anlar, kimi anlamaz beni.
Ferhat’a denk geldim, kazma elinde,
Kerem’i aradım, sönmüş külünde,
Mecnun’a dert yandım sevda çölünde,
Kimi anlar, kimi anlamaz beni.
Harun’um, arifler sezer imayı,
Yırtık umutlara attım yamayı,
Keskin keser ile yonttum semayı,
Kimi anlar, kimi anlamaz beni.
HARUN USTAOĞLU