Pazartesi, Şubat 24, 2025
No menu items!
Kültür & SanatGüzel YazılarSokrates mahkumiyetinden sonra

Sokrates mahkumiyetinden sonra

Sokrates mahkumiyetinden sonra son günlerini sakin geçirdiği Atina hapishanesine götürüldü, en yakın müritleri eşlik etti. Pek çoğunun beklediğinin aksine kaçmaya çalışmadı ve merhamet dilemedi. Onun ölüme karşı kararlılığı düşmanlarını bile şaşırttı, çünkü kaderini bir ceza olarak değil, gerçeğe ve erdeme olan bağlılığının doğal bir sonucu olarak gördü.
En sadık takipçilerinden biri olan Criton, gardiyanlara rüşvet vererek ona kaçma şansı teklif etti. Ancak Sokrates, gerçek bir filozofun adaletsiz olsalar bile yasalara saygı duyması gerektiğini savunarak fikri sert bir şekilde reddetti. Onun için kaçmak, kendi prensiplerine ihanet etmek ve felsefi hayatının sahte olduğunu kanıtlamak anlamına gelir.
Sokrates, Plato’nun fedon’unda anlatılan son konuşmasında ruhun ölümsüzlüğünden ve ölümün doğasından bahsetti. Ölümün korkulmaması gerektiğini açıkladı, çünkü bilgenin ruhu sadece bedenden kurtulur ve daha yüksek bir varlığa ulaşır. Öğrencileri, ayrılışlarıyla harap olmuş olsa da, huzuru ve onurlu bir şekilde ölmeye istekli olmalarından etkilendi.
Baldıran otu içme zamanı geldiğinde Sokrates tereddüt etmeden içti. Zehir vücudunu uyuşturana kadar birkaç dakika yürüdü. Son sözleri Criton’a yöneldi: “Criton, Asclepius’a bir horoz borçluyuz. Öde ve borcunu ihmal etme. ” Bu cümle çeşitli şekillerde yorumlanmış ancak çoğu kişi ölümden kurtuluş, ruh için nihai bir iyileşme eylemi olarak bahsettiğine inanıyor.
Sokrates 70 yaşında öldü, etrafı müritleriyle çevrili ve Batı felsefesinin gidişatını belirleyecek bir miras bıraktı. Ölümü düşüncesinin sonu değil, Plato, Aristo ve öğretilerini takip eden herkes tarafından aktarılan entelektüel ölümsüzlüğünün başlangıcıydı.

İLGİLİ YAZILAR
spot_img