Pazartesi, Aralık 9, 2024
No menu items!

BÜYÜK DEVRİYE

Taayün bulmadan bu kevn-ü mekan
Kudret kandilinde rahşan idim ben
Hitâbı elesti sordum ruhlara
Bai bismillah rahman idim ben

Toprak ateş su yel geldim iptida
Se mevalid ile oldum hüveyda
Seyranıma aklın ermez zahid
İllallah diyene ayan idim ben

Ne çare sıkıldım kaygıdan gamdan
Halk olundu Havva sol kaburgamdan
Velekad kerremna indi hocamdan
Cenabi Ademe vicdan idim ben

Şid olup gömleği tersine giydim
Bir kızıl elmaya terceman koydum
O zaman gürûh-u Naci’ye uydum
Gerçek erenlere iman idim ben

Pak sülblerden indim Enis göründüm
Türlü cefâ çektim Çerçiş göründüm
Hulle donu biçtim İdris göründüm
Hızır Peygambere mihmân idim ben

Nuh olup küffarı verdim sellere
Sam ile Hud olup düştüm dillere
Kanatlandım uçtum kondum güllere
Baharda bülbüle efgan idim ben

Kaldırdım dünyadan Nemrud adını
Halil olup kırdım anın putunu
Kâbe yapmak için yondum odunu
İsmail Nebi’ye kurban idim ben

İsak oldum südûr ettim Sarâ’dan
Kırk üç sene geçmiş idi aradan
İki çocuk verdi bana yaradan
Lut’un büyük kızı Tercan idim ben

Yakup geldim beni derde kattılar
Sevdiğimi kuyulara attılar
Yusuf oldum bezirgana sattılar
Mısır diyarında Kenan idim ben

Eyyüb oldum vücuduma kurt düştü
Cümle alem benim sabrıma şaştı
Ecelin çaresi Fırata düştü
Hekimlerin piri Lokman idim ben

Danyal olup Abı Hayâtı içtim
İskender olubda sedd-i Çin geçtim
Bilmedim Firavn’a sırrımı açtım
Musa’nın babası İmran idim ben

Münacaat eyledim tur-u sinâ’da
Mucizatım gizli yedd-i beyzada
Bana biat etti kavmi yahuda
Harunun Musaya kalkan idim ben

Oldum Salih, Şuayıp, İşmoil, Yuşa
İlyasla, Üzeyir, Elyasağ, işâ
Halimi müminler etsin temaşaa
Filistin mülküne sultan idim ben

Davut Nebiyullah geldim bu sefer
Süleyman oluben getirdim haber
Bütün mahlukata oldum peygamber
Kuş dilini bilen insan idim ben

Yunus olup balık karnına girdim
Yahyanın uğruna canımı verdim
Zekeriya oldum sitemler gördüm
Ağacın içinde pinhan idim ben

Ruhülkudüs idim bir zaman hoca
Hazreti Meryem’e olmuştum koca
İsa olup Şam’ da gerildim haça
Göğe uruç ettim tayran idim ben

Haşimem hadimi beytullah olub
Abdülmuttalibe nurullah olub
Hem babamın ismi Abdullah olup
Aleme Resuli zişan idim ben

Ahir geldim oldum Fahri kainat
Cihanın halkına kurdum şeriat
Nazil oldu ayet ayet beyyinat
Muhammede inen Kur’ân idim ben

Delil oldu Ebu talib Fâtıma
Zuhûr edip geldim oldum Mürteza
Buyurdu, “Lahmike lahmi” Mustafa
Sırrı Hüda, Nur-i Yezdan idim ben

Gazalara girdim Süfyan-ı bastım
Düldüle binerek yel gibi estim
Hayber’i feth ettim küffarı kestim
Merd-i meydan Şâh-ı merdan idim ben

Aşkın ateşiyle özünü yaktı
Başına saadet tacını taktı
Cibril rehber olub Miraca çıktı
Yedinci semada arslan idim ben

Müsahibim idi Ahmedi Muhtar
La feta ila Şâh Ali Zülfikâr
Kanberim sahibim efendim Haydar
Anda kemerbesti meyan idim ben

Müminlere imam oldum akıbet
Yol erkân kurulub görüldü hizmet
Ayni cem içinde ettik muhabbet
Kırkların serdar-ı Selman idim ben

İki üzüm ezib içildi dolu
Cümleye baş oldu Hazreti Ali
İkrara bend olub söyledik beli
Kevser şarabından mestan idim ben

Kendi cenazemi kendim götürdüm
Nübüvvet devrini anda bitirdim
İmamet postuna geçtim oturdum
Hulki Rıza, İmam Hasan idim ben

Mevla bana verdi kudret balından
Ayrılnadım Hüseyinin yolundan
Şehit düştüm Yezidiler elinden
Kerbelâ çölünde al kan idim ben

Zeynel aba olub zindana girdim
İmam Bakır olub kazana girdim
Eba müslüm ile gök dona girdim
Mervani Pelidi basan idim

İmam Cafer Sâdık oldum mahaza
Musayı Kâzım’la İmam Rıza
Saçlarım tel oldu tambura saza
Çok şükür Zakiri Kur’ân idim ben

Tâki, Nâki oldum hakka ulaştım
Asker oldum Münkir ile savaştım
Mehdi gelib gaiblere karıştım
Mağara içinde nihân idim ben

Seyyîd Ismâil’ den eyleyip südur
Muhammed Mektumda olundum zuhur
Alamut şehrinde çok kırdım kafir
Hasan Sabbah Sâhib-i Kur’ân idim ben

Yusuf Hamedani, Ahmet Yesevi
Perende olup da öldürdüm devi
Hüseyinem, Fatimiyem, Alevi
Çaresiz dertlere derman idim ben

Horasan ilinin oldum hakanı
Bir vakit göründüm İbrahim Sani
Doğurunca beni Hateme Banu
Es-seyyid Muhammed gılman idim ben

Et ile kemikten suret büründüm
Hünkâr Hacı Bektaş geldim göründüm
Mürşid nazarıyle yundum arındım
Kutb-ül aktab, Şâh-ı cihan idim ben

Ali oldum, Veli oldum bahane
Türlü donda geldim gittim cihane
Güvercin şeklinde kondum bu kane
Üçyüzaltmışlara irfân idim ben

Sermestleri karahöyük’te buldum
Münkirin gönlünü gümana saldım
Dâr-ı sec üstünde ben namaz kıldım
Abdallara piri piran idim ben

Taptuk oldum taptım Hacı Bektaşa
Balçık Adem oldum girdim bir taşa
Tuz olub katıldım kaynayan aşa
Pir evinde kara kazan idim ben

Olmuştum Fatıma Kadıncık Ana
İdris Behlül Gaygusuz baba
Tâbi oldu vahşi yılanlar bana
Seraba bürehne üryân idim ben

Şâh Kızıldeli’den bir dolu içtim
Abdal Musa olub küffarı biçtim
Hüsam Otman olub ateşten geçtim
Gökte bulut süren çoban idim ben

Hızır Lale oldum hem Resul bali
İnsü cin çağırdı o vakit beli
Adıma dediler Şâh Mürsel Bali
Dimetoka’daki yatan idim ben

Nuzûl edip geldim tuba dalından
Pirim ayırmasın Ali yolundan
İndim yine Mürsel baba belinden
Hızır Bali Balım sultan idim ben

İslâmbola devet etti Beyazıd
Ana Nasib verib gösterdim bir vakid
Sersem Ali baba oldum bir vakid
Dergâhı şerifte derban idim ben

Ak Abdullah olub bekledim şahı
Kara Halil baba, dede Agahi
Düşkünlerin benem piştü penahi
Vahdetiyem sahib zaman idim ben

Karpuzu büyük Hasan dede oldum
Sinoplu Aliyem, Üfkende oldum
Muhammed Nur ile gûyende oldum
Dede-baba Mehmet külhan idim ben

Bana Halil Haki baba dediler
Sonraları Nebi baba dediler
Hem Saatçi Ali baba dediler
Mahmud dede ile yeksan idim ben

Hüsnü’yem açıldı hakikat babı
Bana içirdiler zehirli abı
Oldum dede baba Ali Türâbî
Selanikli Hacı Hasan idim ben

Es-seyyid Muhammed Perîşân geldim
Mehmet Ali Hilmi dırahşan geldim
Bazı küskün geldim bazı şen geldim
Gözülü olanlara beyân idim ben

Olmuştum Feyzullah dede siz bilin
Postnişini idim dergâh-ı pirin
Yezdân ne hikmetler eyledi görün
Hakîkat bahrinde cevlan idim ben

Gâhî bulut oldum göklere ağdım
Gâhî yağmur olub yerlere yağdım
Ay idim gün idim semada doğdum
Çerağı evliya taban idim ben

Toprak oldum dört köşeye saçıldım
Çiçek oldum yer yüzünde açıldım
Koyun oldum kanarada biçildim
Alî’nin sırrına hayran idim ben

Evvel ahir batın zahir ben idim
Tayyib, tahir, hazır, nazır ben idim
Hâdi, gerçek, neyyir, münir ben idim
Ef’âl, sıfat, zat-ı mennan idim ben

Dünya ukba gaib şuhût olmuşum
Vacibül vücûdum mevcûd olmuşum
Şimdi Kâzım oğlu Turgut olmuşum
Ruhî revan şad-u handan idim ben.

Bektaşi Halifebaba Turgut KOCA / Yaşamı: 1921 / 15.10.1997.
.
(Mahlâsları: Turgut ABDAL / Turgut BABA / Kâzım oğlu TURGUT / Turgut KOCA

İLGİLİ YAZILAR
spot_img

Bizden Seçmeler