Cuma, Aralık 27, 2024
No menu items!

Devriye İnancı

Devriye, evrenin ve insanın Tanrı’dan çıkıp tekrar Tanrı’ya döneceği inancına dayanan tasavvufî bir ilkedir. Evrenin oluşumu ve insanın geçirdiği yetkinlik aşamalarını gösteren bu kavram, dünyaya önce cansız bir biçimde gelen varlığın, sonra bitki, daha sonra hayvan ve sonra da insan şekillerinde tecelli ederek sonunda insan-ı kâmile dönüşerek Hakk’a ulaşacağı inancına dayanır. İnsan-ı kâmile kadarki çizgiye kavs-i nüzul, insan-ı kâmil mertebesine ulaşmakla başlayan Tanrı’ya dönüş çizgisine de kavs-i urûc denir. Tek bir kaynaktan gelen çokluğun tekrar aynı kaynağa dönmesini ifade eden bu süreç “devir” olarak adlandırılır. İnsan ruhunun Hak’tan ayrılıp tekrar Hakk’a dönünceye kadar geçirdiği serüveni açıklayan görüşe “devir nazariyesi” adı verilir. Aslına dönüş olarak değerlendirilen bu yolculuğun seyri daireye benzetilir (Gökbel, 2019: 222-223).
Tasavvuftaki “devir” düşüncesi, insan ruhunun ve evrenin yaratıcıdan çıkıp yine ona varacağı inancı kaynaklıdır. Bir’den gelen, tek bir kaynaktan zuhur eden çok’un aslına rücu ederek tekrar esas kaynağa dönüşü olarak özetlenebilecek devir düşüncesi, manevî âlemden maddi âleme gelen ruhların ilk ve asli mekânlarına geri gitmelerini açıklayan tasavvufî bir görüştür. Maddî âleme inen ruhların izledikleri yola “kavs-ı nüzul” yahut “devre-i ferşiye”, dönüşte izledikleri çizgiyeyse “kavs-ı uruç” yahut “devre-i arşiye” isimleri verilir (Uludağ, 2012: 106).
Köprülü, tasavvuftaki devir düşüncesine ilişkin şu ifadeleri kaydeder: “Mevcûd âlemlerin en süflisi olan bu maddî âleme düşen bir varlık, önce cemâd, sonra nebât, sonra hayvan, sonra hayvan, sonra insan şekillerinde tecelli ederek, ondan da insân-ı kâmil şekline girer ve Hakk’a vasıl olur. Yani, Vücud-u Mutlak’tan çıkıp bu hâkdâne indi ise, tekrar oradan çıkarak aslına rücu eder (1976: 322). Köprülü’nün devir düşüncesine ilişkin ifadeleri, Alevi-Bektaşi inanç sisteminin tasavvuf kaynaklı teolojik bileşenlerinin birbirleriyle olan ilişkisine dikkat çeker niteliktedir. Köprülü’nün de işaret ettiği gibi, vahdet-i vücut, tenasüh, devir ve insan-ı kâmil inançları, birbirleri ile doğrudan bağlantılı olan ve aynı kaynaktan beslenen sistemli görüşlerdir.
Varlığın, tekvin, sudur yahut tecelli biçiminde tanrısal başlangıçtan başlayarak ortaya çıkışı ve çeşitli aşamalardan geçerek yeniden Tanrı’ya dönüşü olarak (Korkmaz, 2005: 186) özetleyebileceğimiz devir nazariyesinin Alevi-Bektaşi inanç sisteminin biçimlenmesinde önemli bir yeri vardır. Söz konusu inanç zümresi tarafından ortaya konulan edebi toplamda, devir inancına ilişkin ifadelere sıklıkla yer verildiği gibi, “devriye” adını taşıyan ve devir düşüncesi üzerine inşa edilmiş olan müstakil bir şiir türü dahi mevcuttur.

İLGİLİ YAZILAR
spot_img

Bizden Seçmeler

RIZA ŞEHRİ

Gerçeğe Hü

Tevhit