Ben mürşidim diyen noksâna gelsin
Mürşid kimdir, onun nişânı nedir?
Evliyâ buyruğun okuyup bilsin
Yetmiş üç farzı var, beyânı nedir?
Dört kapı, kırk makam, oniki erkân
Onyedi tarîki eylesin beyan
Talibin gönlünde koymasın güman
Bildirsin cân içre cânanı nedir?
Kâmil mürşid herbir müşkili seçer
Ona teslim olan Kevser’den içer
Tâlibin yetmiş bin hicâbın açar
Gösterir cenneti, nirânı nedir?
Bu mânayı bilen mürşid tamamdır
Ameli olursa, Oniki İmamdır
Kalbi Beyt-i Hüdâ, şâh-ı âlemdir
Yedi bahir içre ummânı nedir?
Bu sırra ermeyen mürşid olamaz
Hırsı nefse uyan, özün bilemez
Tamah için gezen, Hakk’ı bulamaz
Ne bilsin, ikrârı, îmanı nedir?
Har nerdedir bilmez, yalanı söyler
Evlâddan’ım deyip, yalan söyler
Gerkes gibi her bir cîfeye konar
Tanımaz yahşiyi, yamânı nedir?
Bu üç sıfatta bulunanlar mattır
Nefsine kul olan, şeytan-sıfattır
Gıybet-bûhtan eder, sanır âyettir
Ak üzre farketmez karayı, nedir?
Noksani aç gözün mürşidi tanı
Bâtının görünce teslim et canı
Bir kapıya bend-ol, öğren irfânı
Göresin küfr-içre îmanı nedir?
Derde düştüm bi nihayet Ya Ali senden medet
Umarız senden inayet Ya Ali senden medet
Cürmümüz yazmaktan aciz kiramen katibin
Fatime Hatice Hakkı affet Ya Ali senden medet
Zatı paki hürmetine tevbe kıldım ya rahim
Geç suçumdan kıl inayet Ya Ali senden medet
Şah Hasan Hulki Rıza hakkı ya rabbül gafur
Hüseyin aşkına rahmeyle Ya Ali senden medet
Çarde’i masumi pakten umarım lütfü ata
Zeynelin rahinde Hâk et, Ya Ali senden medet
Bakır’ı nuru hudadan gönlümüz rüşan kılıp
Cafer’i ilmin nasip eyle Ya Ali senden medet
Musayı Kazım Ali Musa Rızanın aşkına
İsterim eyle şefaat Ya Ali senden medet
Şah Cafer’i dergahında bi sevap şermende
Cürmünü affet temamet Ya Ali senden medet
Nakinin yüzü suyu için Askeri olup şefi
Mehdi’nin feth et vilayet ya Ya Ali senden medet
Noksani derdine düşüp kapına geldim hakim
Ve şifa eyle selamet Ya Ali senden medet