Cuma, Aralık 27, 2024
No menu items!
Kültür & SanatŞiirO duvar o duvarınız

O duvar o duvarınız

DUVAR

  • İzmir’den Akdeniz’e dökülen ve yakında
    Bombay’dan Hint denizine dökülecek olan
    emperyalizmin şarkı saran duvarı hakkında
    yazılmıştır. –

Karataştan çerçeveye gömülen,
güneşi parça parça bölen
demir parmaklık…
Dayadım
alnımı
demir parmaklığa;
parmaklık alnıma
gömüldü.
Kemikli geniş alnımı parça parça böldü..
Alnım:
parmaklığa dayalı
Yüzüm:
kana boyalı.
bu kan benim kanım.
eşyayı bu kanlı perdeden görüyor gözüm.

Kara taştan çerçeveye gömülen
güneşi parça parça bölen
demir par-mak-lık

Orda;
o duvarda ,
o duvarın dibinde
bizimkilerin bağlandı kolları.
O duvarı
bizim için yaptılar…
O duvar
darağaçlarının sabunlu ipi
gibi
parlıyor.

O duvar;
o duvarda keskinliği var
taze kanlı etleri parçalayan
yosunlu, ıslak
dişlerin…

O duvar;
gözleri afyon dumanlı keşişlerin
bellerindeki kara kuşak gibi sarılmış
kürenin gırtlağına!…

O duvarın ilk temel taşı,
emperyalizmin ilk adımından geliyor.
O duvarın dibinde
bizimkilerin
Eyfeller gibi kemikleri yükseliyor.

O duvarın bir ucu:
tahta sapanlı sarı Çin’de
öbür ucu:
çelikleri elektrikli New-York’un içinde.
Her bankada hisse senetleri var
onun.

O duvar
Lortlar kamarasında Lord Gürzon’un
noktaları imparator armalı bir nutku gibi geçiyor.
Eyfel’in tepesinden avlarını seçiyor,
dayanarak Hindenburg’un altın çivili
heykeline
topluyor Berlin sokaklarını eline.

O duvarın taşlarına sürterek dilini
kara gömlekli Musulini
bekliyor nöbet.
İtalya’nın çizmesi
yüzüyor kanda!!
O duvar
ikinci bir Balkan gibi yükseliyor Balkan’da!

O duvar.
O duvar, o duvar.
O duvarın dibinde
bizimkiler kurşunlanıyor!..

O duvar
kadar
uzun bir destanı var,
o duvarın dibindeki her karış yerin.
O duvarın dibinde ölenlerin
koparıyorlar erkekliklerini,
gençlik aşısı yapmak için
milyonerlerin
kibrit çöpünden frengili iskeletlerine!

Milyonerler
gömülüp orospuların etlerine
bir radyo-konser gibi dinliyorlar:
o duvarın dibinde verilen
kurşun sesiyle yere serilen
idam emirlerini…

O duvar,
o duvarın dibinde seferberlik var
1914’den daha büyük,
daha mel’un
bir seferberlik.

Karanlıklar
güneş altında nasıl kaçarsa bir deliğe,
koşuyor emperyalistler
bu seferberliğe:
Britanya dretotlarının cemiyet akvamı,
beyaz eldivenleri barut kokan diplomat.
çürümüş insan eti müstahsili
emperyalist Jeneral,
II inci Enternasyonal;
zehirli çiçeklerini toplamak için
“din”in
toprağını gübreleyen, kazan,
eserlerini banknotlara yazan
filozof
permanganatın âşıkı şair
ölüm şuaı satan kimyager,
hepsi seferber,
seferber
o duvarın bayrağı altında…

O duvar.
o duvar, o duvar..
O duvarın dibinde
bizimkiler kurşunlanıyorlar…

Cevap

O duvar
o duvarınız,
vız gelir bize vız!…
Bizim kuvvetimizdeki hız,
ne bir din adamının dumanlı vaadinden,
ne de bir hülyanın gönlü yakışındandır.
O yalnız
tarihin o durdurulmaz akışındandır.

Bize karşı koyanlar,
karşı koymuş demektir.
Maddede hareketin,
yürüyen cemiyetin
ezeli kanunlarına.
Sükûn yok, hareket var
bugün yarına çıkar
yarın bugünü yıkar
ve bu durmadan akar
akar
akar.

Biz bugünün kahramanı,
yarının
münadisiyiz.
Bu durmadan akan,
yıkıp yapan
akışın
çizgilenmiş sesiyiz.

Biz,
adımlarını tarihin akışına uyduran
temelleri çöken emperyalizme vuran,
yarını kuran
larız.

O duvar
o duvarınız
vız gelir bize vız!…

1925

Nâzım Hikmet Ran
 ( 1902 – 1963

İLGİLİ YAZILAR
spot_img

Bizden Seçmeler