Ben eskiden sinir Minir bilmezdim
Kızmayı öğrendim kırkından sonra
Ne olduysa oldu tatlı canımdan
Bezmeyi öğrendim kırkından sonra
Gel gör yurdumuzu eylerler talan
İsmini diyemem falanla filan
Borçlular gelende bende bir yalan
Dizmeyi öğrendim kırkından sonra
Bilenler söylemez gideriz nere
Nere gider isek uğrarız şerre
Vermeyeni kara kaplı deftere
Çizmeyi öğrendim kırkından sonra
Her şeyi öğrendim hayata dair
Ak değiliz dostum her yanımız kir
Halkımla dertlendim dertlere şiir
Yazmayı öğrendim kırkından sonra
Savcı hâkim karşısına dizildim
Kahpe felek imbiğinden süzüldüm
Gelmez yola bir ufaklık yazıldım
Sızmayı öğrendim kırkından sonra
Ne yalandım ne dilendim ne çaldım
Ne ramazan tuttum ne namaz kıldım
Hayat mektebinde sınıfta kaldım
Ezmeyi öğrendim kırkından sonra
Hacı hoca nifak soktu arama
Can çekiştim bakmadılar yarama
Torpilliler geldi girdi sırama
Düzmeyi öğrendim kırkından sonra
Parası olana her gün bir moda
Güneş bile görmez yattığım oda
Boğulurcasına bir kaşık suda
Yüzmeyi öğrendim kırkından sonra
Dağların ardında yine dağlar var
O dağların eteğinde bağlar var
Mal kazanmış para yemez sağlar var
Üzmeyi öğrendim kırkından sonra
Dost acı söylermiş kulağa küpe
Depresyona düşen başlarmış hapa
Ya sabır diyerek sabır ı ipe
Dizmeyi öğrendim kırkından sonra
Sarıldığım ipler koptu bir kere
Tabanvaylar oldu bana tayyare
Emekliyim iş vermezler avare
Gezmeyi öğrendim kırkından sonra
YADİGÂRIM söylemenin sırası
Hepsi tosun hepsi gözü karası
Beş yüz elli altı yüzün arası
Kazmayı öğrendim kırkından sonra